14 Ocak 2019 Pazartesi

MUTLU YILLAR




Yeni yılımız kutlu olsun.2018 yılının bitimiyle 2019 yılına daha umutla bakar olduk. Yeni hedefler yeni umutlarımız var. Her şeye rağmen geçmiş yılın eksiklerini bu yılda gidermek için hedefler yapıyoruz. Yeni yılın herkese bol sağlık ve kazanç getirmesini dilerim.

Genel itibariyle cihaz satışlarımızın ilerleme kaydedeceği bir döneme girdik. Artık bizim için kırmızı çizgiler kabul edilebilir oldu. Euro ve dolar 3 ay öncesi kadar rahatsız etmemeye başladı ve artık sektör de  genişleme kaydedeceğiz. Son bir yıla bakıldığında herkes ekonomist oldu, çoğunlukla yakın çevremizden herkesin nasihat ettiklerini duyar olduk. Büyük ekonomi porofosörleri yorumlarında yanılırken onlar kendinden emin adımlarla ilerlediler. Gündem gerçekten çok tehlikeli, İnsanoğlunun ruhunda kâhinlik var. Fakat reel sektör bu şekilde ilerlemiyor. Gerçekler çok acı bir hal aldı. Çoğu kişi özellikle asgari ücretin yükseldiği şu günlerde personel çıkartmak için bahaneyi buldu. Geri kalan çoğu kişide çıkartmamak için elinden geleni yapıyor. İnanıyorum ki haklı ihtiyaçları olanlar kazanacak.

Tabi bu ara da personelin durumu çok önemli. Sürekli patron milleti deyip işini kayırmak olmaz. Herkes bu dönemde taşın altına elini koyacak. Koymak zorunda. Ben maaşımı alırım yoluma giderim devri kapandı. Eskiden devlette yatarım işime bakalım denirdi. Şimdi ise işini yapmayan devlet memuru bile sıkıntıda. Personel sistemin çatlaklarını kullanmamalı. İlk basamak etiklik olası gerekirken  çoğu zaman kötü olanı seçmek daha cezbedici oluveriyor. O zaman bahane haklı hale geliyor. Bu ince bir çizgi, insanoğlu kötü düşünmesin hele, geri kalan arkasından geliyor. Bir kurum da patronun sorumluluğu kadar çalışanın sorumluluğu da olmak zorunda. Olmayan bir zorunluluk maalesef kötü sonuçlar veriyor. Özellikle hizmet sektöründe...

İşinizi hakkıyla yapmıyorsak bu  bir basamak olmalı. Kimse vazgeçilmez değildir ve görmezden gelinen her şey görüldüğünde çok geç olabilir. Titanik buzağını gördüğünde manevra yapmamaya çalışmış ama motorları olması gerekenden küçük olduğu için hızlı olamamış. Sonunu herkes yıllarca televizyondan izledi. Eğer kapasiteniz kaldırmıyorsa boş yere kendinizi zorlamanın anlamı yok, ya motoru yakarsınız ya da titanik gibi batarsınız. Haaa o Şahsi munhasır arkadaşa ne mi oldu. Titanik öyle hemen batmadı ölümcül yarayı aldıktan 3 saat sonra tamimiyle battı. Sistemin açıklarını bulmak size sadece zaman kazandırır fakat telefi etmek kazanmış olduğunuz zandan daha fazla kaybettirir. Bu nedenle patron ne bahaneye ihtiyaç duysun, çalışan ne bir çatlağa. Herkes işini layıkıyla yaparsa sonuç herkesin çıkarına. Olduğunuz konumu kimse kolay kazanmadı, herkes tırnaklarıyla çalışarak didinerek yaptı. Neden bir günde çizginin karşına geçiyor ki  insan. Ne oluyor ki daha zengin oluyorsan, daha iyi yaşıyorsan. Tek gerçek şu ki sen kendini satıyorsun, Ruhunu satıyorsun. Zaten senin değilse elindekiler ne ise yarar. 

Şarap kültürü uzun zamandır takip etmeye çalıştığım bir konu. Bildiğiniz gibi şarap üzümden üretilmekte, üretim için özel bağlar özel üzümler yetiştirilmekte. Kaliteli bir üzüm ve şarap almak için yıllarca beklemek zorunda kalınıyor. İlk çıkan hasatın tadı ile yıllar sonra çıkanın tadı çok farklı olabiliyor. Üzüm bağları çok sulu toprağı sevmezler, her zaman rutubetli ve aromatik toplarda yetişmesi önemlidir. Eğer bağ kökü su ya yakınsa çok uzamaz. Ama az su oranı ile rutubetli bir toprakta çok uzun mesafeler kat edebilir. İşte işin sırrı da bur da, kök ne kadar çok uzarsa topraktan aldığı aromalar ve mineraller o kadar zengin olur. Üzüme çok iyi tad katar. Fakat kökler kısa ise çok aromatik bir uzum bulamazsınız. Genelde taze tadım ihtiyaçlara yönelik olurlar. Is hayatı da böyledir toprakta ne kadar yıl durduğunuz değil köklerinizin ne kadar çok uzadığı sizin tadınız dır. Ucuz numaralarda günü kurtarmak sizi yıllar sonra gurur duyacağınız bir şarap yapmaz. Kalitenizi arttırmaz. Sadece ucuz şarap raflarında tatmayı bilmeyen ya da yeni başlayan kişilerin elinde meze, sonrasında daha iyisini tadınca ise çöpte boş bir sise olarak kalırsınız. İyi şarap tesadüf değildir ve kalitesi her zaman değer görür. Özetle çok iş çok çalışma çok tecrübe değil. Kaliteli ve doğru yolda olmak ilerlememizin ilk basamağı.

Benim için kalite kum havuzunda oymak için gerekli olan bir giriş biletidir. Bir ürün gibi alınıp satılamaz. Kalite zaten olması gereken bir niteliktir. Eğer çantanda bu yoksa boş yere kaliteden bahsetmeyelim.
  

Selamlar.
Mesut ACAROĞLU 


OCAK 2019




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.

Uzun Bir Sessizlik Ve Tekrar Ben (Yeniden Başlıyoruz)

 Merhaba Değerli dostlar. Uzun bir aradan sorma tekrar yazmaya ve bloğum da yayınlamaya karar verdim. Yaklaşık olarak 4 yıldır yayın yapmıyo...